Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, 30 Ağustos Zafer Bayramı kapsamında Zafertepe’de değerli açıklamalarda bulundu. Bakan Kasapoğlu’nun konuşmasında şu tabirleri kullandı:
“Mustafa Kemal Atatürk’ü, kahraman silah arkadaşlarını ve bu ulu uğraşa omuz veren istiklale aşık ecdadımızı rahmetle yad ediyorum. Ne memnun bizlere ki şanla, gururla dolu bir tarihimiz var.
Kutlamaya doyamadığımız bayramlarımız, şölenlerimiz var. Elbette bu ulu tarih yalnızca zaferlerle değil meşakkatle can vererek büyük bir özveri ile yazılmıştır.
Özellikle bugün sözlerimin başında üzülerek söz edeceğim. Her daim bu faaliyetlerde bizlerle birlikte olan bir amcamızı az evvel kaybettik. Çanakkale gazisi Hüseyin Kaçmaz’ın oğlu olan Turgut Amcamız Çanakkale’de, Sarıkamış’ta her nerede gençlik varsa daima yanımızdaydı. Bu manalı günde çabucak yanı başımızda onu ahirete irtihaline şahit olduk.
‘NESİLDEN NESİLE AKTARILAN PEK ÇOK ÇABAYA ŞAHİT OLDUK’
Anadolu’ya geldiğimiz günden itibaren bu kutlu coğrafyayı yurt edinirken şehitler verdik. Gazilerimiz oldu, asırlar süren, kuşaktan nesile aktarılan pek çok uğraşa şahit olduk. Gün oldu haçlı taarruzlarıyla karşılaştık. Gün oldu Moğol zulmüyle uğraştık. Yemen’de, Trablusgarp’ta, Çanakkale’de vatan uyguna hiçbir surette geri adım atmadık. Millet olarak hiçbir vakit duruşumuzdan asla taviz vermedik. Tarih seyahatindeki bu kutlu yürüyüşümüzden vazgeçmedik.
Memleket sevgisinin adanmışlıktan alın terinden geçtiğine inanıyoruz. Ulusal çabamızın öncüsü Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘vatanını en çok seven işini en güzel yapandır’ kelamını unsur olarak görüyoruz.
‘PEK ÇOK ALANDA ÇALIŞMA YAPTIK’
Eğitimde, sıhhatte, sporda, güçte ve tüm alanlarda ihtilal niteliğinde pek çok çalışma yaptık. Bu Türkiye’nin yükselişini istemeyenler için bir hayal kırıklığı oldu. Onlar biliyor ki Türkiye makus talihin en güçlü umududur. Onlar biliyor ki ay yıldızın gölgesi devadır, umuttur, mazluma dost, haine ise kaygıdır. Bu tarih boyunca bu türlü olmuştur. Bundan sonra da ecdadımıza bize emanet olan medeniyet kervanını yürütmek, yükseklerde tutmak bu millete nasip olacaktır.
‘GENÇLERİ 15 TEMMUZ’DA EN ÖNDE GÖRDÜK’
Çanakkale’de siperleri iman dolu göğsü ile en önde tutan gençlerdi. Kuvayi ulusala saflarında düşmana birinci kurşunu sıkan gençleri 15 Temmuz’da en önde gördük. Büyük taarruz için kendini siper eden gençler her biri bu milletin yiğit, dirayetli ve yiğit gençlerinin sembolüdür. Vatan için çarpışmak kadar önemli bir problem varsa o da vatan için çalışmaktır. Bizler gençlerimizle birlikte daha çok çalışarak, üreterek, Türkiye Cumhuriyeti 100. yılda nasıl güçlüyse bundan sonra yeniden omuzlarımızda Cumhuriyeti güçlendirerek gençlerimizle birlikte ebediyen payidar kılacağız.
Gençlerimizin ecdadına olan vefası inanıyorum ki bu güçlü geleceğin en değerli sembollerindendir. Gençlerimiz var epey kardeşliği ortaya çıktıkça bu ülkenin yarınlara olan yürüyüşünü hiçbir güç durdurmaya asla gücünü kudretini yetiremeyecektir. Bizler gençlerimizle birlikte gençlerimizin bize gereksinimi olduğu her alanda onların yanı başında olmaya bir yol arkadaşı olarak devam edeceğiz.”